28 Aralık 2010 Salı
27 Aralık 2010 Pazartesi
KISSADAN HİSSE
HİKAYE
Evliliğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında eşi bütün bağları kopardı ve “Ya ben giderim, yada baban bu evde kalmayacak” diyerek rest çekti. Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında. Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı. Hala ona ölürcesine seviyordu. Çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu. Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine götürecekti babasını. Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı. Babasına lazım olacak bütün malzemeleri hazırladıktan sonra yatalak babasını yatağından kaldırdı ve kucakladığı gibi arabaya attı. Oğlu Can “Baba bende seninle gelmek istiyorum” diye ısrar edince onu da arabaya aldı ve birlikte yola koyuldular. Karakışın tam ortalarıydı ve korkunç bir soğuk vardı. Kar ve tipi yüzünden yolu zor seçiyorlardı. Minik can sürekli babasına “Baba nereye gidiyoruz ?” diye soruyor ama cevap alamıyordu. Öte yandan nereye götürüldüğünü anlayan yaşlı adamsa gizli gizli gözyaşı döküyor oğlu ve torununa belli etmemeye çalışıyordu. Saatler süren zorlu yolculuktan sonra dağ evine ulaştılar. Epeydir buraya gelmemişti. Baraka tipindeki dağ evi artık çürümeye yüz tutmuş, tavan akıyordu. Barakanın bir köşesini temizledi hazırladı ve arabadan yüklendiği yatağı oraya itina ile serdi. Sonra diğer malzemeleri taşıdı en sonda babasını sırtlayarak yatağa yerleştirdi. Tipi adeta barakanın içinde hissediliyordu. Barakanın içinde fırtına vardı adeta. Çaresizlik içinde babasını izledi. Daha şimdiden üşümeye başlamıştı.Yarın yine gelir bir yorgan ve birkaç battaniye getiririm diye düşündü. Öyle üzgündü ki Dünya başına göçüyor gibiydi. O bu duygular içindeyken babası yüreğine bıçak saplanmış gibiydi. Yıllarca emek verdiği oğlu tarafından bir barakaya terk ediliyordu. Gururu incinmişti içi yanıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Minik Can ise olanlara hiçbir anlam veremiyordu. Anlamsızca ama dedesinden ayrılacak olmanın vermiş olduğu üzüntüyle sadece seyrediyordu. Artık gitme zamanıydı. Babasının yatağına eğildi yanaklarını ve ellerini defalarca öptü. Beni affet der gibi sarıldı, kokladı. Artık ikisi de kendine hakim olamıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Buna mecburum der gibi baktı babasının yüzüne ve Can’ın elini tutup hızla barakayı terketti. Arabaya bindiler. Can yola çıktıklarında ağlamaya başladı neden dedemi o soğuk yerde bıraktın diye. Verecek hiçbir cevap bulamıyordu, annen böyle istiyor diyemiyordu. Can “Baba sen yaşlandığında bende seni buraya mı getireceğim” diye sorunca Dünyası başına yıkıldı. O sorunun yöneltilmesiyle birlikte deliler gibi geri çevirdi arabayı. Barakaya ulaştığında “Beni affet baba” diyerek babasının boynuna sarıldı. Baba oğul sıkı sıkı sarılmış ve çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Oğlu “Baba beni affet, sana bu muameleyi yaptığım için beni affet” diye hatasını belli ediyordu.. Babası oğlunun bu sözlerine en anlamlı cevabı veriyordu… “Geri geleceğini biliyordum yavrum. Ben babamı dağ başına atmadım ki, sen beni atasın. Beni bu dağda bırakamayacağını biliyordum
Evliliğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında eşi bütün bağları kopardı ve “Ya ben giderim, yada baban bu evde kalmayacak” diyerek rest çekti. Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında. Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı. Hala ona ölürcesine seviyordu. Çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu. Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine götürecekti babasını. Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı. Babasına lazım olacak bütün malzemeleri hazırladıktan sonra yatalak babasını yatağından kaldırdı ve kucakladığı gibi arabaya attı. Oğlu Can “Baba bende seninle gelmek istiyorum” diye ısrar edince onu da arabaya aldı ve birlikte yola koyuldular. Karakışın tam ortalarıydı ve korkunç bir soğuk vardı. Kar ve tipi yüzünden yolu zor seçiyorlardı. Minik can sürekli babasına “Baba nereye gidiyoruz ?” diye soruyor ama cevap alamıyordu. Öte yandan nereye götürüldüğünü anlayan yaşlı adamsa gizli gizli gözyaşı döküyor oğlu ve torununa belli etmemeye çalışıyordu. Saatler süren zorlu yolculuktan sonra dağ evine ulaştılar. Epeydir buraya gelmemişti. Baraka tipindeki dağ evi artık çürümeye yüz tutmuş, tavan akıyordu. Barakanın bir köşesini temizledi hazırladı ve arabadan yüklendiği yatağı oraya itina ile serdi. Sonra diğer malzemeleri taşıdı en sonda babasını sırtlayarak yatağa yerleştirdi. Tipi adeta barakanın içinde hissediliyordu. Barakanın içinde fırtına vardı adeta. Çaresizlik içinde babasını izledi. Daha şimdiden üşümeye başlamıştı.Yarın yine gelir bir yorgan ve birkaç battaniye getiririm diye düşündü. Öyle üzgündü ki Dünya başına göçüyor gibiydi. O bu duygular içindeyken babası yüreğine bıçak saplanmış gibiydi. Yıllarca emek verdiği oğlu tarafından bir barakaya terk ediliyordu. Gururu incinmişti içi yanıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Minik Can ise olanlara hiçbir anlam veremiyordu. Anlamsızca ama dedesinden ayrılacak olmanın vermiş olduğu üzüntüyle sadece seyrediyordu. Artık gitme zamanıydı. Babasının yatağına eğildi yanaklarını ve ellerini defalarca öptü. Beni affet der gibi sarıldı, kokladı. Artık ikisi de kendine hakim olamıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Buna mecburum der gibi baktı babasının yüzüne ve Can’ın elini tutup hızla barakayı terketti. Arabaya bindiler. Can yola çıktıklarında ağlamaya başladı neden dedemi o soğuk yerde bıraktın diye. Verecek hiçbir cevap bulamıyordu, annen böyle istiyor diyemiyordu. Can “Baba sen yaşlandığında bende seni buraya mı getireceğim” diye sorunca Dünyası başına yıkıldı. O sorunun yöneltilmesiyle birlikte deliler gibi geri çevirdi arabayı. Barakaya ulaştığında “Beni affet baba” diyerek babasının boynuna sarıldı. Baba oğul sıkı sıkı sarılmış ve çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Oğlu “Baba beni affet, sana bu muameleyi yaptığım için beni affet” diye hatasını belli ediyordu.. Babası oğlunun bu sözlerine en anlamlı cevabı veriyordu… “Geri geleceğini biliyordum yavrum. Ben babamı dağ başına atmadım ki, sen beni atasın. Beni bu dağda bırakamayacağını biliyordum
MEVLANA
-UZAKLIK DEYİP DERT ETTİĞİN NEDİR Kİ SEVGİLİ?BİZ YARADANI GÖRMEDEN SEVMEDİK Mİ?
25 Aralık 2010 Cumartesi
VİDEO KLİPLER
SHAKIRA WHENEVER WHEREVER
JESSİCA SİMPSON İRRESİSTABLE
P DİDDY feat CHRİSTİNA AGUİLERA
TELL ME
CİARA-LİKE A BOY
BEYONCE feat SHAKIRA
BEAUTİFUL LİAR
AVRİL LAVİGNE NOBODY'S HOME
KUCH KUCH HOTA HAİ
Konusu
En iyi arkadaş olan Rahul (Shahrukh Khan) ve erkek fatma Anjali (Kajol) St. Xavier Akademisi öğrencileridirler. Günün birinde okul müdürünün kızı Tina, (Rani Mukerji), St. Xavier Akademisi’ne kaydını yaptırır. Anjali’nin zıddı olan Tina güzel, kadınsı ve bilgilidir. Rahul Tina’yı görür görmez aşık olur ve sonra Tinan’nında kalbini kazanır. Fakat tam o sıralarda Anjali’de Rahul’e karşı bir takım duygular beslediğinin farkına varır. Bir gün Anjali bütün cesaretini toplayıp Rahul’e aşkını itiraf etmeye gider. Fakat Anjali tam söylemek üzereyken Rahul Anjali’den önce davranır ve kendisinin Tina’ya aşık olduğunu söyler. Birden Anjali’nin bütün dünyası yıkılır. Ertesi gün Anjali ani bir kararla bu büyük acıyı unutmak için okulu terkeder ve bir daha dönmemek üzere ailesinin yanına döner.
Tina ve Rahul evlenirler ve bir kız çocukları olur. İsmini Anjali koyarlar. Fakat Tina doğumdan hemen sonra vefat eder. Tina ölmeden önce sekiz mektup yazmıştır. Bu mektupları ölmeden önce Rahul’un annesine Anjali’nin yaşgününde birer tane vermesi için bırakır.
Aradan sekiz yıl geçer ve Anjali sekizinci ve sonuncu mektubu yaşgününde okur. Bu mektupta annesi Anjali’ye adaşı olan Anjali Sharma’yı ve geçmişte olanları anlatır. Rahul Tina’nın ölümünden sonra bir daha evlenmemistir ve küçük Anjali’nin anne ihtiyacını karşılayabilecek tek kişi Anjali Sharma’dır. Küçük Anjali babasını bir tek büyük Anjali’nin tekrar mutlu edebileceğine inanır ve bu yüzden babasının gerçek aşkı olan Anjali Sharma’yı bulmaya karar verir. Bunun için Anjali babaannesinden (Farida Jalal) ve dedesinden (Anupam Kher) yardım ister.
Bu komplocu üçlü Anjali Sharma’nın adresini ve telefon numarasını öğrenmek için Rifat Bi’nin evine giderler. Fakat Rifat Bi onlara geç kaldıklarını ve Anjali’nin şu anda başka biriyle nişanlanmakta olduğunu ve düğünlerininde çok yakında olacağını söyler. Bunu duyan küçük Anjali çok üzülür ve orada tanrıya dua eder. Anjali’nin duaları kabul olur ve aniden telefon çalar. Anjali’nin düğünü ertelenmiştir.
Küçük Anjali Anjali Sharma’ya telefon açar ve tesadüfen Simla’daki bir yaz kampında yardımcı olarak görev yapacağını öğrenir. Küçük Anjali babasından bu kampa gitmek için izin ister fakat bu izni alamaz. Bunun üzerine Anjali ve babaannesi o kampa Rahul’dan gizlice giderler. Kampa vardıklarında küçük Anjali ve babaannesi büyük Anjali’yi görürler. Bir akşam büyük Anjali tesadüfen televizyonda Rahul’u görür ve kızı Anjali’nin Simla’da bir kampta olduğunu söylemesiyle büyük Anjali adaşı olan küçük Anjali’nin Rahul’un kızı olduğunu anlar.
Anjali ve babaannesi babalarına bir oyun hazırlar ve Rahul ve Anjali’nin tekrar bir araya gelmelerini sağlarlar. Rahul Anjali’ye karşı eski duygularının canlandığını hisseder. Fakat her şey Anjali’nin nişanlısı Aman’nın (Salman Khan) kampa gelmesiyle değişir.
Ama sonunda her şey Aman’ın kenara çekilip Anjali’yi Rahul’a bırakır. Ve hikâye Anjali ve Rahul’un evlenmesiyle mutlu sonla biter.
OYUNCULAR
En iyi arkadaş olan Rahul (Shahrukh Khan) ve erkek fatma Anjali (Kajol) St. Xavier Akademisi öğrencileridirler. Günün birinde okul müdürünün kızı Tina, (Rani Mukerji), St. Xavier Akademisi’ne kaydını yaptırır. Anjali’nin zıddı olan Tina güzel, kadınsı ve bilgilidir. Rahul Tina’yı görür görmez aşık olur ve sonra Tinan’nında kalbini kazanır. Fakat tam o sıralarda Anjali’de Rahul’e karşı bir takım duygular beslediğinin farkına varır. Bir gün Anjali bütün cesaretini toplayıp Rahul’e aşkını itiraf etmeye gider. Fakat Anjali tam söylemek üzereyken Rahul Anjali’den önce davranır ve kendisinin Tina’ya aşık olduğunu söyler. Birden Anjali’nin bütün dünyası yıkılır. Ertesi gün Anjali ani bir kararla bu büyük acıyı unutmak için okulu terkeder ve bir daha dönmemek üzere ailesinin yanına döner.
Tina ve Rahul evlenirler ve bir kız çocukları olur. İsmini Anjali koyarlar. Fakat Tina doğumdan hemen sonra vefat eder. Tina ölmeden önce sekiz mektup yazmıştır. Bu mektupları ölmeden önce Rahul’un annesine Anjali’nin yaşgününde birer tane vermesi için bırakır.
Aradan sekiz yıl geçer ve Anjali sekizinci ve sonuncu mektubu yaşgününde okur. Bu mektupta annesi Anjali’ye adaşı olan Anjali Sharma’yı ve geçmişte olanları anlatır. Rahul Tina’nın ölümünden sonra bir daha evlenmemistir ve küçük Anjali’nin anne ihtiyacını karşılayabilecek tek kişi Anjali Sharma’dır. Küçük Anjali babasını bir tek büyük Anjali’nin tekrar mutlu edebileceğine inanır ve bu yüzden babasının gerçek aşkı olan Anjali Sharma’yı bulmaya karar verir. Bunun için Anjali babaannesinden (Farida Jalal) ve dedesinden (Anupam Kher) yardım ister.
Bu komplocu üçlü Anjali Sharma’nın adresini ve telefon numarasını öğrenmek için Rifat Bi’nin evine giderler. Fakat Rifat Bi onlara geç kaldıklarını ve Anjali’nin şu anda başka biriyle nişanlanmakta olduğunu ve düğünlerininde çok yakında olacağını söyler. Bunu duyan küçük Anjali çok üzülür ve orada tanrıya dua eder. Anjali’nin duaları kabul olur ve aniden telefon çalar. Anjali’nin düğünü ertelenmiştir.
Küçük Anjali Anjali Sharma’ya telefon açar ve tesadüfen Simla’daki bir yaz kampında yardımcı olarak görev yapacağını öğrenir. Küçük Anjali babasından bu kampa gitmek için izin ister fakat bu izni alamaz. Bunun üzerine Anjali ve babaannesi o kampa Rahul’dan gizlice giderler. Kampa vardıklarında küçük Anjali ve babaannesi büyük Anjali’yi görürler. Bir akşam büyük Anjali tesadüfen televizyonda Rahul’u görür ve kızı Anjali’nin Simla’da bir kampta olduğunu söylemesiyle büyük Anjali adaşı olan küçük Anjali’nin Rahul’un kızı olduğunu anlar.
Anjali ve babaannesi babalarına bir oyun hazırlar ve Rahul ve Anjali’nin tekrar bir araya gelmelerini sağlarlar. Rahul Anjali’ye karşı eski duygularının canlandığını hisseder. Fakat her şey Anjali’nin nişanlısı Aman’nın (Salman Khan) kampa gelmesiyle değişir.
Ama sonunda her şey Aman’ın kenara çekilip Anjali’yi Rahul’a bırakır. Ve hikâye Anjali ve Rahul’un evlenmesiyle mutlu sonla biter.
OYUNCULAR
Aktör/Aktris | Rolü |
---|---|
Shahrukh Khan | Rahul Khanna |
Kajol | Anjali Sharma |
Rani Mukerji | Tina Malhotra Khanna |
Salman Khan | Aman Mehra |
Anupam Kher | Müdür Malhotra (Tina'nın babası) |
Sana Saeed | Anjali Khanna (küçük Anjali) |
Farida Jalal | Rahul'un annesi |
Himani Shivpuri | Rifat Bi |
Reema Lagoo | Anjali'nin annesi |
Johnny Lever | Almeida |
ÖDÜLLER
Filmfare Ödülleri [değiştir]
- En İyi Film ödülü: Yash Johar
- En İyi Yönetmen ödülü: Karan Johar
- En İyi Erkek Oyuncu ödülü: Shahrukh Khan
- En İyi Kadın Oyuncu ödülü: Kajol
- En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü: Salman Khan
- En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü: Rani Mukerji
- En İyi Sanat Yönetmeni ödülü: Sharmishta Roy
- En İyi Senaryo ödülü: Karan Johar
Zee Cine Ödülleri [değiştir]
- En İyi Erkek Oyuncu ödülü: Shahrukh Khan
- En İyi Kadın Oyuncu ödülü: Kajol
- En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü: Rani Mukerji
KAL HO NAA HO
Konusu
Naina ve rohit çok iyi iki arkadaşlardır. Bunların hayatına sonradan bir melek gibi Aman girer. Film hakkında güzel bir yorum aşağıdadır.
The indian love story diye sloganı bulunan 2003 yapımı karan johar-nikhil advani filmidir.aşkın ne zaman nerde geliceği,hayatının aşkının aslında başucunda olupda farketmediğin,sevmenin sevdiğini mutlu görmek olduğunun,ne kadar zorda olsa aşkını başka birine aşık etmenin,aşka bazen bir ömürün yetmediğinin,insanların her zaman eşinin iyi bir arkadaş olmasının istediği fakat en iyi arkadaşının eşin olabileceğini bize gösteren filmdir. film o kadar güzeldir ki ara ara sahnelerde gözlerden süzülen yaşları saklama gereği duyuyorsun (erkek adam ağlamaz demeyin ,ağlıyor ) aman,naina,rohit filmin baş karakterleridir her oyuncuya karakterler o kadar yakışmıştır ki filmi güzel kılan bir noktada budur . başrollerde shahrukh khan,preity zinta,saif ali khan vardır.karan johar filmde geleneği bozmayıp mahi ve adlı şarkının klbinde hem rani mukherjee ye hemde kajolu oynatmıştır
OYUNCULAR
Shahrukh Khan (Aman Mathur), Saif Ali Khan (Rohit Patel), Preity Zinta (Naina Catherine Kapur Patel)
FİLMDEN KARELER
Naina ve rohit çok iyi iki arkadaşlardır. Bunların hayatına sonradan bir melek gibi Aman girer. Film hakkında güzel bir yorum aşağıdadır.
The indian love story diye sloganı bulunan 2003 yapımı karan johar-nikhil advani filmidir.aşkın ne zaman nerde geliceği,hayatının aşkının aslında başucunda olupda farketmediğin,sevmenin sevdiğini mutlu görmek olduğunun,ne kadar zorda olsa aşkını başka birine aşık etmenin,aşka bazen bir ömürün yetmediğinin,insanların her zaman eşinin iyi bir arkadaş olmasının istediği fakat en iyi arkadaşının eşin olabileceğini bize gösteren filmdir. film o kadar güzeldir ki ara ara sahnelerde gözlerden süzülen yaşları saklama gereği duyuyorsun (erkek adam ağlamaz demeyin ,ağlıyor ) aman,naina,rohit filmin baş karakterleridir her oyuncuya karakterler o kadar yakışmıştır ki filmi güzel kılan bir noktada budur . başrollerde shahrukh khan,preity zinta,saif ali khan vardır.karan johar filmde geleneği bozmayıp mahi ve adlı şarkının klbinde hem rani mukherjee ye hemde kajolu oynatmıştır
OYUNCULAR
Shahrukh Khan (Aman Mathur), Saif Ali Khan (Rohit Patel), Preity Zinta (Naina Catherine Kapur Patel)
FİLMDEN KARELER
KABHİ KHUSHİ KABHİE GHAM
Konusu
Hindistan’ın gelmiş geçmiş en fazla gişe yapmış filmi, bazı (komik ve göz yaşartıcı) sihirli anlara ve muhtemelen dünyanın en güzel ailesine sahip! İşadamı Yashovardhan Raichand ve onu çok seven karısı Nandini, ağırbaşlı ve sevgi dolu iki oğulları Rahul ve Rohan da dahil olmak üzere, hayatta insanın isteyebileceği hemen her şeye sahiptirler. Nandini iki oğlunu da çok sever, ama evlat edindikleri Rahul’la aralarında özel bir bağ vardır. Raichand’lar için hayat olaysız geçmektedir, ta ki Rahul hayat dolu Anjali’ye âşık olana kadar. Rahul, Anjali’nin orta sınıftan olmasını hiç tasvip etmeyen babasına karşı gelir. Annesi ne kadar telaşlanırsa telaşlansın, Rahul bu defa taviz vermez ve Anjali’yle evlenmek için evden ayrılır. İşte Rohan da o noktada devreye girer. Annesine her şeyi yoluna koyacağına ve Rahul’u eve getireceğine dair söz verir. Ama bu sözü tutmaya çalışırken, Anjali’nin güzel kızkardeşi Pooja’ya – ya da, Poo’ya –sırılsıklam âşık olur. Yashovardhan, Rahul’u affedecek midir? Rohan Rahul’u geri dönmeye ikna edebilecek midir? Raichand ailesi tekrar birleşebilecek midir?
OYUNCULAR
Shahrukh Khan, Rani Mukherjee, Amitabh Bachchan, Hrithik Roshan, Kareena Kapoor, Kajol, Farida Jalal, Alok Nath, Jaya Bhaduri, Aryan Khan, Himani Shivpuri, Shashikala
FİLMDEN KARELER
Hindistan’ın gelmiş geçmiş en fazla gişe yapmış filmi, bazı (komik ve göz yaşartıcı) sihirli anlara ve muhtemelen dünyanın en güzel ailesine sahip! İşadamı Yashovardhan Raichand ve onu çok seven karısı Nandini, ağırbaşlı ve sevgi dolu iki oğulları Rahul ve Rohan da dahil olmak üzere, hayatta insanın isteyebileceği hemen her şeye sahiptirler. Nandini iki oğlunu da çok sever, ama evlat edindikleri Rahul’la aralarında özel bir bağ vardır. Raichand’lar için hayat olaysız geçmektedir, ta ki Rahul hayat dolu Anjali’ye âşık olana kadar. Rahul, Anjali’nin orta sınıftan olmasını hiç tasvip etmeyen babasına karşı gelir. Annesi ne kadar telaşlanırsa telaşlansın, Rahul bu defa taviz vermez ve Anjali’yle evlenmek için evden ayrılır. İşte Rohan da o noktada devreye girer. Annesine her şeyi yoluna koyacağına ve Rahul’u eve getireceğine dair söz verir. Ama bu sözü tutmaya çalışırken, Anjali’nin güzel kızkardeşi Pooja’ya – ya da, Poo’ya –sırılsıklam âşık olur. Yashovardhan, Rahul’u affedecek midir? Rohan Rahul’u geri dönmeye ikna edebilecek midir? Raichand ailesi tekrar birleşebilecek midir?
OYUNCULAR
Shahrukh Khan, Rani Mukherjee, Amitabh Bachchan, Hrithik Roshan, Kareena Kapoor, Kajol, Farida Jalal, Alok Nath, Jaya Bhaduri, Aryan Khan, Himani Shivpuri, Shashikala
FİLMDEN KARELER
DİLWALE DULHANİA LE JAYENGE
Konusu
Film İngiltere de yaşayan Raj Malhotra ve Simran Singh (Shah Rukh Khan ve Kajol) adlı iki Hintlinin hikâyesini anlatıyor. Raj zengin iş adamı Dharamvir Malhotra’nın (Anupam Kher) şımarık oğludur. Simran ise küçük dükkân sahibi Chaudhry Baldev Singh’in (Amrish Puri) büyük kızıdır. Chaudhry Baldev Singh çok muhafazakârdır ve tek kurgusal bir gün vatanına geri dönmektir. İki kızlarını Hint gelenek ve göreneklerine göre yetiştirdiği için gururludur.Simran sürekli beyaz atlı prensinin kurgusalni kurar ve ona şiirler yazar. Ancak bu kurgusal Baldevin en iyi arkadaşı olan Ajit’den gelen mektupla yıkılır. Mektupta Ajit, oğlu Kuljit ile Simranın evlenme zamanının geldiğini söyler. Simran Kuljit’i daha önce hiç görmediği için kaygılanmaya başlar. Fakat babasına olan saygısından dolayı Kuljit’le evlenmeyi kabul eder. Bununla birlikte Simran babasına arkadaşlarıyla birlikte Avrupa gezisine katılmak için rica eder. Bu gezi Simran'ın bir yabancıyla evlenmeden önce Avrupa’yı görmek için son şansıdır. Babası tutumlu olmasına karşın, insafa gelir ve Simranın gitmesini izin verir.
Tesadüfen bu geziye Raj ve arkadaşları’da katılır ve Simran’la karşılaşırlar. Başlarına gelen birkaç aksilikten sonra gezinin sonunda Raj Simran’a âşık olur. Ancak Simran Raj’a âşık olduğunu anca ayrılık vakti geldiğinde anlar. Simran eve döndüğünde annesine (Farida Jalal) gezide başka birine âşık olduğunu ve Kuljit’le evlenmek istemediğini anlatır. Bu sırada babası Simran’la annesinin konuşmalarına kulak misafiri olur ve Simran güvenini boşa çıkardığı için küplere biner ve aile en kısa zamanda Hindistan’a temelli döner.
Fakat Raj’ın kolay kolay pes etmeye niyeti yoktur ve Simranın arkasından Hindistan’a gider. Raj Simran’ı bulur ve ona bu ayarlanmış evlilikten kurtaracağını ve Simran’la babasının rızasıyla kendisinin evleneceğine anlatır. Aynı zamanda Simran’la birlikte kaçmayı reddediyor. Çünkü Raj bu evliliğin herkes tarafından kabul edilmesini ve böylece mutlu olmasının istiyor.
Raj bir plan yapar ve Kuljit’le arkadaş olur ve ailenin dostuymuş gibi davranır. Diğer yandan Raj düğün hazırlıklarında yardım eder ve böylece herkesin sevgisini ve güvenini kazanır. Aynı zamanda Kuljit’in kız kardeşi Preeti Raj’a âşık olur. Fakat işler Raj’ın babasının aniden Hindistan’a gelmesiyle karışır.
Raj en sonunda Simranın babasının da güvenini kazanır. Ancak her şey Baldevin Simran’la Raj’ın Avrupa gezisinde çekilmiş fotoğrafını görmesiyle birlikle bir anda mahvolur. Baldev yine küplere biner ve ertesi gün erkesin önünde Raj’a defolmasını ve kim ne düşünürse düşünsün, Simran’la Kuljit’in evleneceğini söyler.
Daha sonra Raj ve babası Kuljit ve arkadaşları tarafından sopalarla istasyonda dövülürler. Baldev gelir ve kavgayı durdurur ve Raj ve babasına buradan gitmelerini söyler. O sırada Simran ve diğer aile fertleri istasyona gelirler. Tren gelir ve Raj ve babası trene binerler. Simran babasına onlarla gidebilmesi için yalvarır, fakat Baldev inadından vazgeçmez.
Ancak tren hareket etmeye başlarken babası bu sevginin ne kadar büyük olduğunu görür ve Simranın gitmesine izin verir. Simran Raj’a doğru koşar ve son anda trene biner.
OYUNCULAR
Aktör/Aktris | Rolü |
---|---|
Shah Rukh Khan | Raj Malhotra |
Kajol | Simran Singh |
Amrish Puri | Chaudhary Baldev Singh |
Farida Jalal | Lajwanti Singh |
Anupam Kher | Dharamvir Malhotra |
Satish Shah | Ajit Singh |
Achala Sachdev | Simran'nın babannesi |
Himani Shivpuri | Kammo Singh |
Pooja Ruparel | Rajeshwari Singh / Chutki |
Anaita Shroff | Sheena |
Arjun Sablok | Rocky |
Karan Johar | Robbie |
Parmeet Sethi | Kuljeet Singh |
Mandira Bedi | Preeti Singh |
ÖDÜLLER
- 1996 En İyi Film ödülü: Yash Chopra
- 1996 En İyi Yönetmen ödülü: Aditya Chopra
- 1996 En İyi Erkek Oyuncu ödülü: Shah Rukh Khan
- 1996 En İyi Kadın Oyuncu ödülü: Kajol
- 1996 En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü: Farida Jalal
- 1996 En İyi Komedyen ödülü: Anupam Kher
- 1996 En İyi Şarkı Sözü ödülü: Anand Bakshi, Tujhe Dekha
- 1996 En İyi Senaryo ödülü: Aditya Chopra
- 1996 En İyi Diyalog ödülü: Aditya Chopra, Javed Siddiqi
- 1996 En İyi Erkek Şarkıcı ödülü: Udit Narayan, Mehndi Lagake Rakhna
VEER ZAARA
Konusu
Hint pilotu Veer Pratap Singh, (Shah Rukh Khan) genç bir pakistanlı, Zaara Hayaat Khan (Preity Zinta) isimli kızın hayatını kurtarır. Kurtarış aksiyonundan sonra birlikte zaman geçirirler ve Veer, Zaaranın niye hindistana geldiğini öğrenir. Zaaranın ailesi eskiden bir öksüz kadına bakmışlar. Bu yaşlı Kadın vefat etmeden önce, Zaaradan onun külünü hindistandaki bir nehire atmasını ister. Zaara yaşlı kadının dileğini kabul eder ve annesine, babasına haber etmeden yola çıkar. Hindistana giderken otobüs bir kaza geçirir,ve orda işte Veer, Zaaranın hayatını kurtarır. Zaara hintli kadının külünü nehire dökene kadar Veer ona refakat eder.Veer'e minnettar olan Zaara onun kendisinden bir şey istemesini söyler.Veer Zaara'dan bir gününü kendisine ayırmasını ister.Veer bu teklifi kabul eden Zaara'yı kendi kasabasına götürür ve Veer'in ailesiyle Lodi bayramı eğlencelerine katılırlar.Veer bu geceden sonra Zaara'ya aşık olduğunu anlar ve ertesi gün onu geri göndermeden önce Zaara'ya açılacaktır ancak Zaara'yı bulmaya gelen nişanlısı ile karşılaşırlar.Zaara'nın nişanlı ve evlenecek bir kız olduğunu öğrenen Veer'in bütün hayalleri yıkılır.Yinede istasyonda Zaara'ya aşık olduğunu söyler ve kendisini herzaman bekleyecek,kendisi için canını verebilecek olduğunu söyler ve ayrılırlar. Ancak aşkları burada bitmemiştir.Pakistan'a dönen Zaara'nın da kalbinde bu aşk alevlenmeye başlar.Zaara'nın en yakın arkadaşı Sebo,Veer'i arayıp onu pakistan'a çağırır.Zaara'nın ona aşık olduğunu ve Zaara evlenmeden gelip onu götürmesini ister.Bunu duyan Veer bir saniye bile beklemeden çok sevdiği mesleğinden istifa ederek Pakistan'a gider. Zaara'nın nişan namazı sırasında Veer ortaya çıkar ve herkezin içinde Zaara ve Veer sarılırlar.Ortalık karışır ve Zaara'nın babası şok geçirip yatağa düşer.Zaara'nın bu evliliği babasının partisinin yükselişi ve ailesinin itibarı için çok önemlidir.Ayrıca bu evlilik olmazsa babasının bir şok daha geçirme ve bu defada ölme ihtimali de vardır.Zaara'nın babasının bu durumu ve gerek ailrsinin gerekse karşı tarafın tehditleri nedeniyle Veer ve Zaara aşklarından vazgeçmek zorunda kalırlar ve birgün yeniden buluşmak üzere ayrılırlar. Bu ayrılıktan sonra ülkesine dönmek üzere olan Veer,Zaara'nın nişanlısı tarafından kurulan bir komploya kurban olur ve Hint ajanı suçlamasıyla hapse atılır.Zaara da nişanlısıyla evlenir.22 yıl sonra bir kadın avukat tarafından suçsuzluğu ispatlanan Veer serbest bırakılır.Yine bu avukat sayesinde Zaara'la birleşirler ve Hindistandaki kasabalarına yerleşip kalan ömürlerini mutlu geçirirler.
OYUNCULAR
Hint pilotu Veer Pratap Singh, (Shah Rukh Khan) genç bir pakistanlı, Zaara Hayaat Khan (Preity Zinta) isimli kızın hayatını kurtarır. Kurtarış aksiyonundan sonra birlikte zaman geçirirler ve Veer, Zaaranın niye hindistana geldiğini öğrenir. Zaaranın ailesi eskiden bir öksüz kadına bakmışlar. Bu yaşlı Kadın vefat etmeden önce, Zaaradan onun külünü hindistandaki bir nehire atmasını ister. Zaara yaşlı kadının dileğini kabul eder ve annesine, babasına haber etmeden yola çıkar. Hindistana giderken otobüs bir kaza geçirir,ve orda işte Veer, Zaaranın hayatını kurtarır. Zaara hintli kadının külünü nehire dökene kadar Veer ona refakat eder.Veer'e minnettar olan Zaara onun kendisinden bir şey istemesini söyler.Veer Zaara'dan bir gününü kendisine ayırmasını ister.Veer bu teklifi kabul eden Zaara'yı kendi kasabasına götürür ve Veer'in ailesiyle Lodi bayramı eğlencelerine katılırlar.Veer bu geceden sonra Zaara'ya aşık olduğunu anlar ve ertesi gün onu geri göndermeden önce Zaara'ya açılacaktır ancak Zaara'yı bulmaya gelen nişanlısı ile karşılaşırlar.Zaara'nın nişanlı ve evlenecek bir kız olduğunu öğrenen Veer'in bütün hayalleri yıkılır.Yinede istasyonda Zaara'ya aşık olduğunu söyler ve kendisini herzaman bekleyecek,kendisi için canını verebilecek olduğunu söyler ve ayrılırlar. Ancak aşkları burada bitmemiştir.Pakistan'a dönen Zaara'nın da kalbinde bu aşk alevlenmeye başlar.Zaara'nın en yakın arkadaşı Sebo,Veer'i arayıp onu pakistan'a çağırır.Zaara'nın ona aşık olduğunu ve Zaara evlenmeden gelip onu götürmesini ister.Bunu duyan Veer bir saniye bile beklemeden çok sevdiği mesleğinden istifa ederek Pakistan'a gider. Zaara'nın nişan namazı sırasında Veer ortaya çıkar ve herkezin içinde Zaara ve Veer sarılırlar.Ortalık karışır ve Zaara'nın babası şok geçirip yatağa düşer.Zaara'nın bu evliliği babasının partisinin yükselişi ve ailesinin itibarı için çok önemlidir.Ayrıca bu evlilik olmazsa babasının bir şok daha geçirme ve bu defada ölme ihtimali de vardır.Zaara'nın babasının bu durumu ve gerek ailrsinin gerekse karşı tarafın tehditleri nedeniyle Veer ve Zaara aşklarından vazgeçmek zorunda kalırlar ve birgün yeniden buluşmak üzere ayrılırlar. Bu ayrılıktan sonra ülkesine dönmek üzere olan Veer,Zaara'nın nişanlısı tarafından kurulan bir komploya kurban olur ve Hint ajanı suçlamasıyla hapse atılır.Zaara da nişanlısıyla evlenir.22 yıl sonra bir kadın avukat tarafından suçsuzluğu ispatlanan Veer serbest bırakılır.Yine bu avukat sayesinde Zaara'la birleşirler ve Hindistandaki kasabalarına yerleşip kalan ömürlerini mutlu geçirirler.
OYUNCULAR
- Shahrukh Khan... Veer Prataph Singh
- Preity Zinta... Zaara Hayaat Khan
- Rani Mukherji... Saamiya Siddiqui
- Amitabh Bachchan... Chaudhary Sumer Singh
- Hema Malini... Maati
- Boman Irani... Jahangir Khan
- Kiron Kher... Mariam Hayat Khan
- Divya Dutta... Shabbo
- Manoj Bajpai... Razaa Shirazi
- Anupam Kher... Zakir Ahmed
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)